Anlatacaklar Birikti ...

Hafta sonu bitiminde kızım anlıyor sanırım iş başlayacağını,
hep istek sıralıyor babasına da bana da !
...
" Bana süt detir hadi "
"Anne bana çips ver yürü"
...
Bu aralar da meşhur olan kelimelerimiz sıralı :)
"Vaayyy canına, pasta istiyorum ben "
" Penduenler (penguen) aştına (aşkına) uuur böcetli bastaaa (uğur böcekli pasta) "
Asıl film de bu sözden sonra kopuyor !
...
Pazartesi akşamı, saat bilmem kaç, gayet yorulmuşum zaten, okul ayrı ev işi ayrı ...
Pasta yapamam , ama kandırıp ertesi gün akşamına ertelemeliyim !
Derken ...
Salı akşamı istediği pastayı bulmayı başardık eşimle ...
Eve geldiğimizde yemek yememiş olduğunu bildiğim için, göstermedim hiç pastayı.
O zaten, diğer alışveriş poşetlerine dalmış (mutfak dolusu) içinden çıkarttıklarını
" Bunun yeri neresi anne?" sorusu eşliğinde yerleştirme çabasını girmiş vaziyetteydi
...
Yemeğimizi yedik, çayımızı koyduk ve SÜRPRİZZZZ =) 

" Aaaaa, Vay canınaaa , Uğur Böcekli Pasta!!!"
ve hemen "püfff" bayılıyor doğum günü modunda akşamlara :)

Burda da sevindirik modda :)
" Vuuuuuu " şeklinde !
Sevincine  kurban olsun annen miniğim !
Rabbim hep mutlu sürprizlerle karşılaştırsın seni İNŞALLAH !!!
...
Çarşamba akşamı Okyanus Kolejleri Beyazıt Öztürk'ü konuk etti TIK TIK !
Erken kutlama vardı öğretmenler günü için , ama Ece hafif hasta gibiydi, canım da istemiyordu, ben de evde yemek hazırlığı yapıp,
meslektaş Öznur'u da çağırıp yemek ziyafeti verdim arkadaşlara =)
Her zamanki gibi Ünal rejimde olsa da , Serpil - Öznur - Barış ve biz tükettik mamaları :)
...
Ama ben nerden bileyim çarşamba akşamı bebeğimizin içerdeki son günü olacağını.
İçime doğmus gıbı bulustuk yıne ... Ece sürekli " Belin " diye dolandı durdu, Öznur'un karnını sevdi , " Bayışşş Belin ne zaman deecek ?" soruları yağdırdı :)
...
Çarşamba akşam okulda çok yoruldum, öğretmenler gününün cabası vardı !
Otantik bahçeye döndük maşallah, her yerimiz çiçek - hediyeler dolusu kucaklar ...
Eve gittim beynim zonkluyor,
Ece'yi banyo yapmaya ikna etmeye çalışıyorum, ağlıyor zırlıyor !
Uyku moduna da girmişken, yattık yatağına ,
kalktı yanımdan gitti babasının kucağında uyudu :)
...
Ben de kalkmadım uyku bastırdı iyice.
O sıra telefon çaldı benim  (!) baktım Serpil !
" Öznur'u doğuma almışlar " demesiyle eşime " hemen çıkıyoruz " dedim !
Ece de uyumuşken hazır, saat 22:35 gibi çıktık yola !

Burada doğumu bekliyoruz saat 01:40 civarı !
Çapa'da oldu doğumu, yengem de hemşire orada, haberi yok ama ismini vererek,
bol bol yanında olduk Öznur'un ! Yoksa, kesinlikle yasak diyorlar !

Veee ... Bebişin doğum haberi geldi =)
... Saat 02:30 ...
...
Eşim sürekli mırıldanıyor, " Yaa, nasılmış doğumhane kapısında beklemek" falan diye,
o sırada durdu durdu
" 02:30 'da işlem tamam" dedi,
güldük biz de hadi bakalım 40 dakika var diye :)
Sonra baktık 20 dk - 10 dk - derken 02:30 'da Barış'ı çağırdılar bebeğiniz oldu diye !
Ama ne a'ndır o öyle ...
Annelikten de olsa gerek, ayrı bir depreştiriyor insanı, göz yaşı sel oldu ...
Hele şu karelerden sonra =!

Babasına bakışına bakar mısınız? Sanki yeni doğmadın, tanıyorsun Barış'ı :)

Rabbim analı babalı büyütsün İNŞALLAH !
Süslü - püslü yaş günlerimiz olacak daha durun :)
...
Adını hep " Pelin " dedik ama, kızımız doğdu, bir yağmur bastırdı ki,
bereketli sıpamızın adı " Yağmur " da olabilir :)
..................................
Saat 04:00 civarı evdeydik, 07:00'de kalkıp işe geldim, gözümü yumdum 2 saat falan !
Ece'nin ateşi vardı biraz, izin alıp doktora götürdüm, 12:00'ydi geldim okula yeniden !
... !!! ...
Bu hafta bir an önce bitsin !
BEN ÇOK YORULDUM =)