Gecikmeli Posta :)

2011 ne ara geldi geçti anlamadan 2012 yılını da hızla yaşıyoruz ...
Her sene yapılanın aksine bu sene aile arasında kutladık yeni yılımızı.

Eşimin ablaları planlamıştı daha önceden, hep beraber olalım dediler

güzel de oldu. eğlenceli geçti her yıl olduğu gibi bu yılımızın da ilk günü :) 

Uyku saati geçmiş olmasına rağmen direnen kızımın komik olma çabaları :)

(Elinde kola var, doğal olarak mutlu :)

Resimdekiler (Umut - ablam - ben - eşim - Ece Nur'umuz)

 Resimdekilere ek (İrem)

Gece ilerledikçe pijamaları ile çıktılar karşımıza çocuklar.
Süslü hallerimizi çekmek aklımıza gelmedi muhabbetten :)

 Resimdekiler (Ablam - Eniştem - Umut - Mustafa)

Allah ayırmasın - bozulmasın mutluluğunuz İnşallah :)

 Resimdekiler (Miray - Eniştem - Ablam - İrem)

Mutluluğunuz bozulmasın İnşallah. Allah ayırmasın :)

 Gece yarısından sonra arkadaşlarla buluştuk.

Eğlence sonrası evde çocuklarla olmak güzel :)

Ece - Yusuf - Elif ...

3 tane canavar :) Biri uyusa , öbürü uyumuyor ...

Muhabbet desen sardı bizi, bir ara saate baktığımızda 04:00 civarıydı !
Uykum gelmeye başladı dediğinde Zerrin, saat 09:00 du :)
...
Ne güzel muhabbetler ettik yine bu yıl ...
!... Allah arttırsın samimiyetlerimizİnşallah ...!

 Bu Elif.

Kızıma sorulduğunda ise; "kardeşim o benim" diyor :)

Çocukların arası çok iyi çok şükür.

PSP başında geçirseler de saatlerini, Elif ile oynayışları,

O'nu güldürme çabaları, mutluluk vericiydi gece boyu :)

 Sabahın ilk ışıklarında uyanan Ece ve Elif 'in yardımlaşma halleri :)

Saat 10:00 civarı

Ece : " Hadi Elif, yürüseneeee" :)

"Anne bu çok üşengeç yaaa" :)

... gibi sözlerle devam ettiler.

! Rabbim sizi bizden ayırmasın İnşallah !

 Bu da yeni yılın ilk haftasından ev halleri :)

(Yeni aldığımız t-shirtünü çekmemi istedi, mutlu haller :)

Babası çok sarılınca, sinirlendi t-shirt görünmüyor diye :)

Senin suratını yerim ben aşkım,

masumiyetin, hırçınlığın, doğruculuğun hiç bozulmasın İnşallah ...

 Rutin hafta sonu gezilerimizden bir kare ...

AVM 'ye gidilir, ortada dönen trene anne ya da baba ile binilir.

"Beni çek anne / baba" nidaları başlar. Pozlar verilir :)

 "Acıktım" diyerek koşar asansöre ve alışılagelmiş restaurantta yer alınır :)

... Garsonlar'a kadar tanındığı için, menü bile söylemiyoruz artık ...

 Yorgunluk halleri, pazartesi sendromunun erken gelişi halleri :)

Mağazada dolaşmış anne pozu :)

Birey halleri ile kızımın kendi kendine alış veriş yapışından bir kare :)

Hangi AVM olursa olsun, isimler ezberlendiği için, hemen bildiği mağazaya girer,

alış veriş çantasını koluna takar,

"Aaa ... Hello Kitty, aaa Minnie Mouse, aaa tarak - toka " diye herşeye saldırılır

ve anne - babaya sormadan her zaman olduğu gibi özgürce aldıklarımız sepete atılır :)

................

Bu kızı ileride ben de tutamayacağım. Ama alıştırdık bir kere ...

Canın Sağ Olsun Bebeğim .

(= Güle Güle Kullan =)